Wednesday 27 November 2013

Herkes ikinci bir şansı hakeder, terkedilmiş bloglar bile :)

nereden nasıl bulaştım bilmem, ama bir şekilde daily photo bloglar ile tanıştığımda onları bırakamaz oldum. 2008 yılında kendime bir sayfa acmaya kalkışma maceram da zaten bu Daily photo blog merakimdan, fotoğraf sevdamdan baska bir şey degil :) 

Hangisini once keşfettim bilmiyorum, Izmir'den birisini takip ederdim, güzel fotoğraflar yayınlardı, Italya'dan aronaeveryday'i takip ederdim, arada bir torununun fotoğraflarını paylaşsa da Italya'nin o kasaba modundaki ufak şehrinden manzaralar görmek keyifli gelirdi. Hala da bakarım ara ara.. ne var ne yok havasında. 
O zamanlardan bu zamana günlük fotoğraf paylaşımı konusunda istikrarını hiç bozmayan Eric Tenin de favorimdir. Onun yayinlamadaki istikrarını ben izlemekte gösteremesem de. 

Sonradan gözüm başka bloglara kaysa da her zaman ilgimi çeken fotograflar oldu. Boyle zamanlarda kendimi okuma yazma bilmeyen ve elindeki gazetenin, derginin sadece fotograflarina bakarak vakit gecirenler gibi hissetsem de itiraf etmeliyim ki fotografti beni asil ceken.

Dubai ye yerlestigimde de nasıl fotograf çekilirden haberim olmasa bile hemen bu işe kalkişmak ise ne ile açıklanabilir, emin değilim.
O zamanlar ismi başka olan bu blogda ilk paylastığım fotograf

Sabah sabah dolunay mı olur?

O kadar hevesliydim ki bu photo blog olayına, evimin eşyaları gelmeden bismillah ben bu işe kalkışmıştım. Sabah 6 da gördüğüm su manzara karşısında, hemen uyku sersemi halde makineyi kaptığım gibi basmıştım. 

Kendimi akvaryumda japon balığı gibi hissettiğim bos evimi paylaşmayı da ihmal etmemiştim elbette

Dubai ile sağanak yağmur kelimelerini o vakitler bir araya getirmek konusundaki beceriksizliğim aşağıdaki şahaseri paylaşma sebebimdir. 
fotograf kalitesine bakmayınız efendim. Şimdi çeksem böyle mi olur? Hiç işte, o zaman böyle yapmışım.

Bu arada hala evin eşyalarını tamamlamamış, perde sorununa çözüm bulamamış, ama evim gibi olsun diye gidip ilk çiçeklerimi almıştım. Kolay mı Istanbul da 20-30 çiçeğimi bırakıp gelmişim, evi şöyle çiçek bahçesine çevirmeden ev ev gibi olur mu hiç.  
 

Şehirdeki yeni yetmelik ve tamamlanacak eşyalar sorunsalından dolayı ben mall mall dolanırken Noel geldi, ortalık süslendi. Bir Arap ülkesindeki bu kutlama havası o kadar ilgimi çekmiş olsa gerek ki üç beş farklı fotograf paylaşmışım. Merak etmeyin her birini eklemeyeceğim buraya. Bir iki ornek yeter 
Mercato Mall

Mall of Emirates

sonrasinda aşağıdaki gibi bir kaç klasik Dubai fotografını paylaşmışım.
Dubai Creek

Burj El Arab

geleneksel mimarideki rüzgar kuleleri

Textile souq

Çölde günbatımı


ve sonra da ne olduğunu hatırlamadığım bir şekilde terketmişim. 

Bundan bir kaç ay öncesinde aklıma geldi ve "Bunlar burada durmasınlar, sil temizle hepsini" dedim. Nesi battı bilmem valla. Ben de sildim hepsini bir güzel. 

ve bunları sildiğimi dahi unutmuşken, Dubai ye beraber geldiğim iş arkadaşım macerasına başka ülkede devam ederken blog yazmaya başladı. Onun yazdıklarını okurken ise hem onun icin sevindim, (ondan daha düzenli haberler alabilecektim ve O da uzun zamandan beri başlamak istediği Blog yazmaya başlamıştı,) hem de kendi kendime "ben de ikinci bir şans versem mi bloguma?" dedim.
sonra da dedim ki; Herkes ikinci bir şansı hakeder, yıllar önce terkedilmiş bloglar bile :) 
merhaba

No comments: